Boyun Tutulması Nedir?

Boyun Tutulması Nedir?

Boyun tutulması, boyun bölgesindeki kasların gerilmesi, spazm yapması ya da aşırı zorlanması sonucu oluşan bir durumdur. Bu rahatsızlık genellikle boyun hareketlerini zorlaştırır, ağrıya ve kas sertliğine neden olur. Boyun tutulması, hem gençlerde hem de yaşlılarda görülebilir ve çoğu zaman günlük hayatı olumsuz etkileyerek kişiyi huzursuz eder. İyi bir tedavi süreci, doğru fizik tedavi yöntemleri ile ağrıyı hafifletebilir ve boyun hareketliliğini artırabilir.

Boyun Tutulmasının Belirtileri Nelerdir?

Boyun tutulması (servikal kas spazmı), genellikle kas-iskelet sistemine bağlı nedenlerle ortaya çıkan ve çeşitli klinik belirtilerle kendini gösteren bir durumdur. Bu tablo, hastanın yaşam kalitesini düşürebilecek düzeyde rahatsız edici olabilir. Boyun tutulmasının belirtileri şu şekildedir:

  • Boyun Bölgesinde Sertlik: Boyun kaslarında meydana gelen spazm ve kas tonusundaki artış, servikal bölgede belirgin bir sertlik hissine neden olur. Bu sertlik, özellikle sabah saatlerinde daha yoğun hissedilir ve boyun hareketlerini kısıtlayabilir. Kaslardaki bu rijidite, kişinin günlük aktivitelerinde zorluk yaşamasına neden olabilir.
  • Ağrı: Servikal bölgede lokalize olan ağrı, boyun tutulmasının en sık karşılaşılan belirtilerindendir. Ağrı; trapez kaslarına, skapular bölgeye, hatta kollara doğru yayılım gösterebilir. Ağrı mekanik kökenli olabileceği gibi, miyofasyal tetik noktalardan da kaynaklanabilir. Bazı durumlarda, baş dönmesi veya bulantı gibi semptomlar da eşlik edebilir.
  • Hareket Kısıtlılığı: Boynun sağa-sola ya da öne-arkaya hareketlerinde belirgin kısıtlılık meydana gelebilir. Hareket esnasında hissedilen ağrı nedeniyle hasta boynunu refleks olarak daha az hareket ettirir. Bu durum, kasların daha da sertleşmesine ve dolaşımın bozulmasına neden olarak tablonun kronikleşmesine zemin hazırlar.
  • Sinir Kompresyonu (Sıkışması) Bulguları: Boyun bölgesindeki kas spazmı veya servikal disk patolojileri sonucu sinir köklerinde baskı oluşabilir. Bu durum, ilgili dermatomlarda uyuşma, parestezi (karıncalanma) ya da kas güçsüzlüğü gibi nörolojik semptomlara yol açabilir. Uzun süreli sinir basısı, fonksiyon kaybına kadar ilerleyebilir ve acil değerlendirme gerektirebilir.
  • Servikojenik Baş Ağrısı: Servikal omurga ve çevresindeki kaslardaki gerginlik, ense kökünden başlayarak başın arka ve yan bölgelerine yayılan baş ağrılarına neden olabilir. Bu tür baş ağrıları genellikle tek taraflıdır, zonklayıcı değil baskılayıcı tarzda hissedilir ve fiziksel aktiviteyle artabilir. Uzun süreli masa başı çalışmalarda veya stresli dönemlerde sıkça gözlemlenir.

Boyun Tutulmasının Nedenleri Nelerdir?

Boyun tutulması, genellikle boyun kaslarının aşırı yüklenmesi, uygun olmayan duruş alışkanlıkları, travmalar ya da psikolojik faktörlere bağlı olarak gelişen kas spazmları sonucunda ortaya çıkar. Klinik değerlendirme sürecinde, altta yatan nedenlerin doğru şekilde belirlenmesi tedavi başarısı açısından büyük önem taşır. Peki boyun tutulmasının nedenleri nelerdir?

  • Yanlış Duruş ve Uzun Süreli Sabit Pozisyonlar: Uzun süre masa başında çalışmak, telefon/tablet kullanımında boynun öne doğru eğik konumda tutulması gibi statik duruş bozuklukları, boyun kaslarında kronik gerilime yol açar. Özellikle bilgisayar başında ergonomik olmayan pozisyonlarda geçirilen saatler, servikal bölgedeki kaslar üzerinde sürekli bir yük oluşturarak kas yorgunluğuna ve spazmlara neden olur. Zamanla bu durum boyun hareketlerini kısıtlayan ağrılı bir tabloya dönüşebilir.
  • Ağır Yük Kaldırma veya Yanlış Kaldırma Teknikleri: Ağır nesneleri kaldırırken yanlış vücut mekaniği kullanılması, özellikle bel ve boyun bölgesine aşırı yük bindirir. Boyundan destek alınarak yapılan yük kaldırma hareketleri, servikal kaslarda ani zorlanmalara yol açabilir. Bu da kaslarda mikroskobik yırtıklar, inflamasyon ve sonrasında spazm gelişimi ile sonuçlanabilir. Doğru kaldırma teknikleri öğrenilmediği takdirde, bu durum tekrarlayan tutulmalara neden olabilir.
  • Fiziksel Travmalar ve Kaza Sonuçları: Trafik kazaları, düşmeler veya spor yaralanmaları gibi fiziksel travmalar, servikal omurgada ani ve kontrolsüz hareketlere sebep olabilir. Özellikle “whiplash” olarak adlandırılan, başın ani öne-arkaya savrulduğu yaralanmalar boyun kaslarında ciddi spazmlara neden olabilir. Travma sonrası oluşan ödem ve inflamasyon da tutulma hissini artırabilir. Bu tür vakalarda detaylı bir fiziksel ve nörolojik değerlendirme gereklidir.
  • Stres ve Psikolojik Faktörler: Kronik stres, vücutta sempatik sinir sistemi aktivitesini artırarak kaslarda genel bir gerginlik oluşturur. Özellikle trapez ve servikal paraspinal kaslar, stres kaynaklı gerilimden sıklıkla etkilenir. Bu kaslardaki sürekli kasılı kalma hali, zamanla ağrıya ve hareket kısıtlılığına dönüşebilir. Psikolojik etkenlere bağlı boyun tutulmaları, genellikle eşlik eden baş ağrıları ve sırt ağrıları ile birlikte görülür.
  • Yaş ve Yaşa Bağlı Dejeneratif Değişiklikler: İleri yaşla birlikte servikal omurgadaki intervertebral disklerde dejenerasyon (yıpranma) meydana gelir. Bu süreç, disk yüksekliğinde azalma, eklem yüzeylerinde kireçlenme (osteofit oluşumu) ve boyun hareket açıklığında azalma ile karakterizedir. Bu değişiklikler boyun kaslarının daha fazla çalışmasına ve zaman zaman spazm ile sonuçlanan kas dengesizliklerine neden olabilir. Dejeneratif süreçler aynı zamanda sinir kökü basılarına zemin hazırlayarak kronik boyun tutulmalarına yol açabilir.

Boyun Tutulmasının Tedavisi

Boyun tutulmasının tedavisinde medikal tedaviler yani ilaç tedavileri ve fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları oldukça önemli bir yer tutar. Bu süreç, yalnızca semptomları hafifletmek ile kalmaz, aynı zamanda altta yatan kas dengesizliklerini düzelterek tekrarlayan tutulmaları da önlemeyi hedefler. Fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimleri tarafından bireyin şikayetlerine ve mevcut fonksiyonel durumuna göre oluşturulan kişiselleştirilmiş tedavi planları, ağrının azaltılması, kas gücünün artırılması ve hareket kabiliyetinin geri kazanılması açısından son derece etkilidir.

  1. İlaç tedavileri: Her hastanın bireysel özellikleri ve hastalık durumuna göre reçete edilecek ağrı kesici, steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar ve kas gevşeticiler ile topikal krem uygulamaları ağrıyı azaltıp ağrı-kas spazmı kısır döngüsünü kırmada çok etkilidir. Bunun yanında aşağıdaki FTR yöntemleri de ek tedaviler olarak fayda sağlamaktadır.
  2. Manuel Terapi (El Tedavisi): Manuel terapi, boyun ve omuz bölgesindeki kas ve yumuşak dokulara elle uygulanan özel teknikleri içerir. Bu yöntem, kas spazmlarının çözülmesine, dolaşımın artmasına ve eklem hareket açıklığının yeniden kazandırılmasına katkı sağlar. Özellikle derin kas gruplarına yönelik yapılan mobilizasyon ve manipülasyon teknikleri, ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu artırmak amacıyla kullanılır.
  3. Egzersiz Terapisi: Fizik tedavi hekimleri tarafından planlanan egzersiz programları, boyun kaslarının kuvvetlendirilmesi, esnekliğinin artırılması ve postürün düzeltilmesi için temel uygulamalardandır. Egzersizler, pasif ve aktif hareketleri içerebilir ve hastanın klinik durumuna göre aşamalı olarak ilerletilir. Düzenli uygulandığında, boyun omurgasının stabilitesini destekler ve kas-iskelet sistemi üzerindeki yükü azaltır.
  4. Sıcak ve Soğuk Uygulamalar: Termoterapi (sıcak uygulamalar), kas spazmlarını azaltmak, kan akışını artırmak ve doku elastikiyetini sağlamak amacıyla uygulanır. Bunun aksine, kriyoterapi (soğuk uygulamalar) inflamasyonu baskılamak, ödemi azaltmak ve analjezik etki sağlamak için tercih edilir. Bu iki yöntem, uygun şekilde ve doğru zamanlamayla kullanıldığında, tedavi sürecine önemli katkılar sunar.
  5. Ultrason Tedavisi: Ultrason cihazı ile uygulanan tedavi, yüksek frekanslı ses dalgaları sayesinde derin dokuya ısı sağlar. Bu yöntem, hücresel düzeyde metabolizmayı hızlandırarak kas spazmı ve ağrının azalmasına yardımcı olur. Aynı zamanda doku iyileşmesini destekleyen fizyolojik bir uyarım da sağlar. Özellikle subakut ve kronik dönemde etkili bir tamamlayıcı tedavi seçeneğidir.
  6. Elektriksel Uyarım (Elektroterapi): Transkutanöz Elektriksel Sinir Stimülasyonu (TENS) ve diğer elektriksel akım türleri, sinir uçlarını uyararak ağrının algılanmasını azaltır ve kasların gevşemesine yardımcı olur. Bu yöntem, özellikle akut kas spazmlarında ve ağrılı durumlarda hızlı semptomatik rahatlama sağlamak amacıyla uygulanır. Ayrıca, kas atrofisinin önlenmesine yönelik olarak da kullanılır.

Boyun Tutulmasını Önlemek İçin Neler Yapılabilir?

Boyun tutulması, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir kas-iskelet sistemi sorunudur. Ancak günlük yaşamda uygulanabilecek basit ama etkili bazı önlemlerle bu durumun gelişmesi büyük ölçüde engellenebilir. 

  • Doğru Duruş: Ergonomik duruş alışkanlıkları, boyun sağlığını korumada en önemli faktörlerden biridir. Bilgisayar başında çalışırken ekranın tam göz hizasında bulunması, baş ve boyun pozisyonunun nötral düzlemde kalmasını sağlar. Ayrıca telefonla konuşurken boynu yana eğerek cihazı omuzla sıkıştırmak yerine kulaklık ya da mikrofon kullanmak önerilir. Uzun süre aynı pozisyonda kalmaktan kaçınmak ve düzenli aralıklarla pozisyon değiştirmek de boyundaki statik yükü azaltacaktır.
  • Düzenli Egzersiz Yapın: Boyun kaslarını kuvvetlendirmeye ve esnekliğini artırmaya yönelik egzersizler, servikal omurganın sağlıklı şekilde desteklenmesini sağlar. Basit germe ve güçlendirme egzersizleri, kas-iskelet sisteminin dengelenmesine yardımcı olur. Özellikle masa başı çalışan bireylerde düzenli egzersiz, kas spazmı riskini azaltarak boyun tutulmasının önlenmesinde önemli rol oynar. Egzersiz programlarının fizik tedavi hekimleri eşliğinde planlanması önerilir.
  • Stresten Kaçının: Kronik stres, vücutta genel bir kas gerilimine yol açar ve boyun bölgesi bu durumdan en sık etkilenen alanlardan biridir. Stresi yönetmek için gevşeme egzersizleri, nefes teknikleri, meditasyon veya yoga gibi yöntemlerden faydalanmak mümkündür. Bu tür aktiviteler, hem psikolojik hem de fizyolojik olarak rahatlama sağlayarak boyun kaslarında oluşabilecek aşırı kasılmaların önüne geçebilir.
  • Doğru Yatak ve Yastık Seçimi: Uyku sırasında boynun fizyolojik eğrisini koruyacak şekilde tasarlanmış bir yastık, kasların gece boyunca rahatlamasını sağlar. Çok yüksek veya çok alçak yastıklar, boyunda anormal gerilim oluşturabilir ve sabahları ağrıyla uyanmaya neden olabilir. Ortopedik özellikli, boyun desteği sağlayan yastıklar tercih edilmelidir. Aynı şekilde, yatak da omurga hizasını bozmadan destekleyici olmalıdır. Uygun uyku ergonomisi, gece boyunca boyun bölgesine binen yükü azaltır ve sabah tutulmalarını engelleyebilir.

Boyun tutulması, ciddi ağrılara ve hareket kısıtlılıklarına yol açabilen bir sağlık sorunudur. Ancak doğru tedavi yöntemleri ile bu sorunun üstesinden gelmek mümkündür. Fizik tedavi ve rehabilitasyon, boyun tutulmasının tedavisinde en etkili yollardan biridir. Uzman bir fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimi ile tedavi sürecinizi başlatarak ağrılarınızı hafifletebilir, boynunuzdaki hareketliliği artırabilirsiniz.

Eğer boyun tutulmasıyla ilgili şikayetleriniz varsa, deneyimli bir fizik tedavi ve rehabilitasyon hekiminden yardım almak, sağlığınıza kavuşmanıza yardımcı olacaktır. Daha fazla bilgi almak ve tedavi olmak için Prof. Dr. Pınar Borman ile iletişime geçebilirsiniz.

Bu gönderiyi paylaş