Lipödem Diyeti Var mıdır? Anti-inflamatuar Beslenme Lipödemi Etkiler mi?

Lipödem Diyeti Var mıdır? Anti-inflamatuar Beslenme Lipödemi Etkiler mi?

Lipödem, hemen her zaman kadınlarda görülebilen ve bacaklarda, kalçalarda, kolların üst kısmında simetrik ve orantısız yağ birikimi ile karakterize edilen kronik ve kilo alımı ile ilerleyici bir hastalıktır. Halk arasında sıkça selülit, lenfödem ya da obezite ile karıştırılan bir rahatsızlık olsa da lipödem, farklı bir klinik tablo olmaktadır. Bu hastalık sadece estetik bir sorun olmakla kalmayarak ağrı, ödem, morarma eğilimi ve hareket kısıtlılığı gibi şikâyetlere de yol açabilir.

Lipödemin ana tedavisi öncelikle cerrahi dışı yöntemlerdir. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları, kilo kontrolü, kompresif yani basınç tedavileri ve özel cihazlarla yapılan anti inflamatuar, osilatif ve dolaşımı artıran yöntemler çok etkilidir. Sağlıklı yaşam tarzının benimsenmesinde beslenme ve diyet önemlidir Bu nedenden dolayı pek çok hasta, lipödem diyetinin var olup olmadığı veya beslenme şeklinin lipödemi nasıl etkilediğini merak etmektedir. Özellikle de anti-inflamatuar beslenme, son yıllarda lipödemle mücadelede en çok öne çıkan yöntemlerden birisi olmuştur.

Lipödem Diyeti Ne Olmaktadır?

Lipödem, sadece yeme alışkanlıklarıyla ortaya çıkan bir hastalık olmamaktadır. Bu yüzden lipödemi tamamen ortadan kaldıran özel bir mucizevi(!) diyetten söz etmek mümkün değildir. Lipödeme özgü lipödemi tedavi eden bir diyet KESİNLİKLE MEVCUT DEĞİLDİR. Ancak uygun beslenme modeli, lipödemin tetiklediği semptomların kontrolünde önemli bir rol oynayabilir. Lipödemde diyet har hastanın hastalığının evresine, eşlik eden diğer hastalıklarına, kullandığı ilaçlara ve yaşam tarzına yani bireysel özelliklerine göre DEĞİŞİR.

Lipödem diyeti;

  • İltihabı azaltmayı hedeflemektedir.
  • Ödemi kontrol etmeyi hedeflemektedir.
  • Dolaşımı desteklemeyi hedeflemektedir.
  • Vücut ağırlığını dengelemeyi hedeflemektedir.

Lipödem diyeti, hastalığı ortadan kaldırmayabilir fakat yaşam kalitesini artırıp ilerlemesini yavaşlatabilir.

Anti-inflamatuar Beslenmenin Lipödem Üzerindeki Etkisi Nedir?

Lipödem rahatsızlığının temel mekanizması hâlâ tam olarak açıklanamamış olsa da kronik inflamasyonun bu süreçte rol oynadığı düşünülmektedir. Bu nedenle iltihap karşıtı beslenme modeli, lipödem hastalarının şikâyetlerini hafifletmede etkili olabilir.

Anti-inflamatuar beslenme, vücudu serbest radikallerden korumakla birlikte bağışıklığı dengeleyen ve hücrelerde iltihabı azaltan besinlere odaklanmaktadır. Böylelikle de dokulardaki hassasiyet azalabilir, dolaşım rahatlayabilir ve ödem kontrol altına alınabilir.

Anti-inflamatuar Beslenmede Öne Çıkan Gıdalar Nelerdir?

  1. Omega-3 yağ asitleri öne çıkabilir: Somon, uskumru, sardalya gibi yağlı balıklar; ceviz, keten tohumu ve chia tohumu.
  2. Renkli sebzeler öne çıkabilir: Brokoli, ıspanak, kabak, biber gibi lifli sebzelerin tüketilmesi ödemi azaltabilir.
  3. Meyveler öne çıkabilir: Yaban mersini, böğürtlen, çilek, nar gibi antioksidan deposu meyveler.
  4. Zeytinyağı öne çıkabilir: Kaliteli soğuk sıkım zeytinyağı, güçlü ve doğal anti-inflamatuar yağlardan birisi olmaktadır.
  5. Baharatlar öne çıkabilir: Zerdeçal (kurkumin içeriğiyle), zencefil ve tarçının tüketilmesi iltihaba önlem olabilir.
  6. Baklagiller ve tam tahıllar öne çıkabilir: Mercimek, nohut ve bulgur bağırsak sağlığını destekleyebilir.
  7. Çiğ Kuruyemişler: Hem antiinflamatuar hem antioksidan özelliklere sahiptir. Magnezyum, potasyum, çinko: Kas krampları, yorgunluk ve ödem eğilimini azaltmada faydalı olabilir. Protein ve lif: içeriğiyle kan şekeri dalgalanmalarını azaltır, insülin direncini önleyici katkısı olabilir. Ancak kalori yüksekliği açısından ölçülü tüketilmesi önemlidir.

Bu tablo, örnek amaçlı hazırlanmıştır. FTR hekiminize danışarak daha kesin ve size özel bir sonuç alabilirsiniz.

Uzak Durulması Gereken Besinler Nelerdir?

  • Rafine şeker ve tatlılar,
  • Fazla tuz,
  • Kızartmalar ve fast food ürünler,
  • Paketli, işlenmiş gıdalar,
  • Beyaz ekmek ve beyaz pirinç gibi rafine karbonhidratlardan uzak durmak faydalı olabilir.

Lipödem Diyetinde Sıvı Tüketimine Dikkat Etmek

Lipödemde en çok merak edilen konulardan biri de sıvı tüketimi olmaktadır. Ödem problemi yaşayan hastalar, genellikle fazla su içildiği zaman ödemin artacağını düşünebilir. Oysa yeterli su içmek, dolaşımı destekleyebilir ve toksinlerin atılmasına da yardımcı olabilir. Günde ortalama 2-2,5 litre su tüketmek, lipödemli bireyler için önerilebilir. Ayrıca bitki çayları (özellikle yeşil çay, rezene) da ödemin hafiflemesine katkı sağlayabilir.

Lipödemde Beslenme ile Hedeflenen Kazanımlar Nelerdir?

Düzenli bir lipödem diyeti uygulandığı zaman şu sonuçlar elde edilebilir:

  • Ödemin azalması: Tuz kısıtlaması ve antioksidan zengin beslenme, dokulardaki sıvı birikimini azaltabilir.
  • Ağrının hafiflemesi: İltihap azaltıcı besinler, lipödem kaynaklı ağrı ve hassasiyetin azalmasına katkı sağlayabilir.
  • Kilo kontrolüne dikkat edilmesi: Lipödemli bireylerde kilo vermek zor olabilir fakat sağlıklı beslenme, yağ dokusunun artmasını engellemektedir.
  • Bağırsak sağlığının korunması: Lifli gıdalar, inflamasyonu azaltarak genel sağlığı iyileştirebilir.

Lipödemde Diyetin Yanında Uygulanabilecek Destekler Neler Olabilir?

Lipödem yönetiminde beslenme, tek başına yeterli olmaz. Diyetin yanında FTR hekimlerinin önereceği şu uygulamalar da oldukça önemlidir:

  • Düzenli egzersiz yapmak: Yürüyüş, yüzme, pilates ve bisiklet gibi düşük tempolu egzersizlerin yapılması dolaşımı artırabilir.
  • Kompresyon giysileri giymek: Basınçlı çoraplar ya da taytlar tedavi uygulandıktan sonra korumayı ve inflamasyonu azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Manuel lenf drenajı: Lenfödem uzmanları tarafından yapılan bu yöntem, lenf dolaşımını düzenleyebilir.
  • Medikal takip yapmak: Lipödem ilerleyici bir hastalık olmaktadır. Bu nedenden dolayı düzenli FTR hekim kontrolü gerekebilir.

Sıkça Sorulan Sorular

  1. Lipödem diyeti ile lipödem tamamen iyileşebilir mi?
    Hayır, tamamen iyileşmez. Çünkü lipödeme özgü ÖZEL BİR DİYET YOKTUR! Her hastanın bireysel özelliklerine göre reçete edilecek diyet, ancak semptomların ve kilonun kontrolünde bir katkı sağlayabilir.
  2. Lipödemde ketojenik diyet uygulanabilir mi?
    Bazı kanıt düzeyi düşük çalışmalarda ketojenik diyetlerin faydalı olduğu belirtilse de her hasta için ketojenik diyet uygun değildir hatta zarar verebilir! . Diyet, mutlaka doktor kontrolünde planlanması gereken bir süreçtir.
  3. Kahve, lipödemi etkiler mi?
    Fazla kafein, lipödem semptomlarını artırabilir. Ancak günde 2 büyük bardak filtre kahve veya 2-3 Türk kahvesi rahatlıkla içilebilir.
  4. Lipödemde glutensiz beslenme gerekir mi?
    Her hasta için etkili ve gerekli değildir. Ancak gluten duyarlılığı olan bireylerde glutensiz beslenme, inflamasyonu azaltabilir.

Lipödem, yalnızca estetik kaygı yaratan bir durum değildir. Aynı zamanda yaşam kalitesini de ciddi oranda düşüren kronik bir hastalık olmaktadır. Her ne kadar lipödemi tamamen ortadan kaldıracak bir “özel diyet” olmasa da anti-inflamatuar beslenme modeli, lipödemli bireylerin yaşamını kolaylaştırabilir. Şeker, rafine karbonhidrat ve işlenmiş gıdalardan uzak durmaya dikkat edilebilir. Sebze, meyve, sağlıklı yağlar ve omega-3 kaynaklarını artırmak da doğru yaklaşımlardan birisi olabilir.

Diyetin yanı sıra egzersiz, kompresyon giysileri, manuel lenf drenajı ve uzman  FTR hekim desteğiyle lipödem daha iyi yönetilebilir.

Bu gönderiyi paylaş